ÜLKE SUİKAST GÜNLERİ

Ülkemizin yakın tarihine göz attığımız zaman, Ocak ayının son haftası ve Şubat ayının ilk günlerine denk gelen zaman diliminde hepimizi üzen, ülke prestijini aşağı çeken, kaoslara, darbelere sebep olan suikastlar dikkat çekmektedir.

Suikast, kelime olarak duyulması bile insanı irite etmeye yeten bir soğukluğa, sinsiliğe sahip. Etimolojik kökeni Arapça olan “suikast“ iki kelimeden oluşuyor: “Kötülük” anlamına gelen “sui” (sūˀ) ve hepimizin bildiği “kasıt” (ḳaṣd); yani “amaç”, “hedef”, “niyet” yani “kötü kasıt” anlamına geliyor.

Tarihi daha gerilere gitse de, İran ve Suriye’de, Selçuklu hanedanlığı ve Abbasi halifeliği tarafından dışlanan Nizari Örgütü(tarihte bilinen ismiyle Haşhaşiler) tarafından sistemli olarak uygulanan bir saldırı yöntemi olarak tanınıyor. Siyasi ve dini liderleri veya önemli konumdaki insanları öldürerek, siyasi sonuç elde etmek eylemi olarak tarif ediliyor. 

Öldürme eylemini yapanlar, genellikle haşhaş kullandıkları için, bu kişiler “haşhaşin”ler olarak adlandırılıyorlar. Suikastçı kelimesinin İngilizce karşılığı “Assassin”ın(essein) haşhaşin kelimesinden türediği düşünülüyor.

Gelelim ülkemizde son 40 yılı aşan dönemde yaşanan suikastlara ve neden aynı zaman dilimlerinde işlendikleri sorusunun cevabına. Öncelikle tarihleri ile suikastlar; 

Abdi İpekçi Suikastı 1 Şubat 1979; 

Milliyet Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni olan Abdi İpekçi, 1 Şubat 1979 yılında Mehmet Ali Ağca tarafında öldürüldü. Abdi İpekçi, gazete binasından çıkıp, arabasına atlayıp evinin yolunu tuttu. Evine yaklaştığı zaman, arabasının ön tarafına yaklaşan saldırgan beş el ateş açtı. Hareket halindeki araç kontrolden çıkıp ağaca çarparak durdu. Gerçekleşen bu cinayetin yapanı Mehmet Ali Ağca olsa da bu emri veren kişiler, örgütler hiçbir zaman açıklanamadı.

Muammer Aksoy Suikastı 31 Ocak 1990;

Hukuk profesörü, siyaset adamı, yazar, Türk Hukuk Kurumu’nun başkanlığını yapmış, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kurucu kadrosunda yer almış olan Aksoy, 31 Ocak 1990 tarihinde bürosundan çıkıp, oturduğu dairenin kapısına ulaştığında apartmanın içinde 3 el silah sesi duyuldu. Muammer Aksoy, sağ şakağı ile sağ göğsünden aldığı iki kurşun yarası ile merdivenin dibine düşerek yaşamını yitirdi. Suikastı, Ahmet Taner Kışlalı cinayetinin faillerinin işlediği açıklansa da tam olarak aydınlatılamadı.

Uğur Mumcu Suikastı 24 Ocak 1993; 

Araştırmacı gazeteci, yazar Uğur Mumcu Ankara’da Karlı Sakak’taki evinin önünde, arabasına C-4 tipi plastik bombanın patlaması sonucu suikasta kurban giderek yaşamını yitirdi. Suikastın hemen ardında olay yerine gelen inceleme uzmanları hiçbir delilin bulmadığını açıkladı. Saldırıyı Hizbullah gibi örgütler üstendi ancak failler yakalanamadı.

Adnan Kahveci (kaza!) 5 Şubat 1993;

Elektrik mühendisi profesör, siyasetçi, devlet adamı Adnan Kahveci, 5 Şubat 1993 tarihinde eşi ve iki çocuğu ile birlikte Bolu- Gerende yakınlarındaki otobanda ters yola girerek geçirdi. Adnan Kahveci, kızı ve eşi hayatını kaybetti. Bunun bir suikast olduğu, arkasında da İsrail gizli servis Mossad’ın olduğu açıklandıysa da aydınlatılamadı.

Eşref Bitlis (kaza!)  7 Şubat 1993;

Jandarma Genel Komutanı, Orgeneral Eşref Bitlis, 7 Şubat 1993 tarihinde içinde bulunduğu uçağın henüz aydınlanmayan nedenlerle düşmesi sonucu şehit oldu. Suikast olduğu düşünülen bu kazanın nedenleri ve failleri bulunamadı. 

Tam bir yıl sonra Tunceli Jandarma Alay Komutanı Kazım Çillioğlu, 3 Şubat 1994 yılında lojmanında ölü bulundu. İntihar ettiği resmi kayıtlara geçse de, yapılan otopsi sonucu Çilloğlu’nun kürek kemiğinde delik ve iki kürek kabuğunda kırık tespit edildi. Eşref Bitlis’in sağ kolu olarak bilinen, dövülüp öldürüldüğü ortaya çıkan Kazım Çillioğlu’nun failleri de bulunamadı.

Sabancı Suikastı, 9 Ocak 1996 tarihinde Sabancı Center'a sızan 3 DHKP-C militanının Sakıp Sabancı'yı bulamamaları üzerine Özdemir Sabancı, Haluk Görgün ve Ayşe Nilgün Hasefe'yi öldürmesi olayıdır. DHKP-C'li terörist Fehriye Erdal'ın halen Belçika'da olduğu bilinmektedir, ülkemize iadesi yapılmadı.

Gaffar Okkan Suikastı 24 Ocak 2001

Diyarbakır İl Emniyet Müdürü olan Gaffar Okkan, 24 Ocak 2001 günü Valilik Binası’na makam aracıyla seyir halindeyken, Sezai Karakoç Bulvarı üzerinde belirsiz kişilerce pusuya düşürülerek açılan ateş sonucu yanında bulunan 5 polis ile şehit edildi. Sevilen Emniyet Müdürlerinin öldürülmesi üzerine Diyarbakır halkı, cenazenin olduğu gün protesto yürüyüşleri yaptı. Gaffar Okkan’ın failleri Hizbullahçı olarak düşünüldü ama aydınlatılamadı.

Hrant Dink Suikastı 19 Ocak 2007; 

Ermeni asıllı gazeteci, yazar olan Hrant Dink, 19 Ocak 2007 yılında Genel Yayın Yönetmeni olduğu Agos Gazetesinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Suikastı yapan kişi güvenlik kameralarıyla teşhis edilmesi üzerine 19 yaşında olan Ogün Samast babası tarafında ihbar edilerek jandarma ve polis tarafından yakalandı. Tabi yine arkasında kimler olduğu çözülemedi. (Ogün Samast 15 Kasım 2023 de tahliye edildi ama örgüt bağlantısı açıklanmadı.)

Fırat Çakıroğlu cinayeti, 20 Şubat 2015'te Ege Üniversitesi'nde ülkücü öğrenciler ile savcılık iddianamesinde "PKK/KCK gençlik örgütlenmesi YDG-H üyeleri" olduğu belirtilen diğer öğrenci grubu arasında meydana gelen kavga esnasında Fırat Yılmaz Çakıroğlu isimli ülkücü öğrencinin bıçaklanarak öldürülmesi olayıdır.

Görüldüğü gibi ülkeyi kutuplaşmaya sürükleyen, infial yaratan suikastlar Güneş, Oğlak burcunun son günlerinden Kova burcuna giriş yaparken gerçekleşmiş. Yazımda da belirttiğim gibi, ülkelerinde kurulduğu tarihe göre birer doğum haritaları mevcuttur.  Her harita 12 tane evden oluşur ki; 8. Ev haritalarda en sade haliyle borç, kredi, vergi, miras, ölüm, suikast ve dönüşüm, bu evin konusudur. İşte her yıl Güneş, Ocak ayının 18-19 unda ülke haritamızın bu evinden giriş yapar ve bu alanla ilgili konular aktif hale gelir.

Son yıllarda, bu tarihlerde sadece suikast değil topluca ülkeyi üzen ölüm haberleri alma nedenimiz (örneğin Barış Manço’yu 1 Şubat 1999’da, Cem Karaca 8 Subat 2004 de kaybetmemiz)  transit gökyüzünün bu evde aktif olmasından dolayıdır. İşte bu nedenlerle ülkemizde bu bilgilere sahip astrologlar, her yıl bu tarihleri korku ile beklerler.

2023’de tam da Tr Plüton 8. eve giriş yaptı ve ilk Dolunayda maalesef çok canımız yandı. Maraş depremi ile toplu ölümler, büyük acılar gördük.

Peki, hep böyle mi gidecek? Tabiî ki hayır. Her zaman dediğim gibi, bizler döngü içinde döngüler yaşıyoruz ama farkında değiliz. 

Ülkemizde kaosa sebebiyet verecek ölümlerin yaşanma döngüsü 3 Aralık 1977’de başlayıp, 30 yılda tamamlandı. Yeni süreç 13 Mayıs 2007’de başladı yine 30 yıllık ve yine zorlayıcı olsa da bir önceki sürece nazaran daha rahatlatan açıları mevcut. Süreçler arasındaki bir fark da ilk döngünün siyasi ve düşünce önderlerini hedef alması iken, 2007’den sonra başlayan süreçte (özellikle Ocak 2023’ten sonra) hedefte bilim insanları-aktivistleri-STK liderlerini hedef alma ihtimalidir. 

 Ülke olarak bilinç sıçraması yaparak bu konuları hiç duymayacağımız tarih ise 17 Aralık 2036’da başlayacak.

Ne denilebilir ki; Allah kötülük yapmak isteyenlere fırsat vermesin.

En Güzel’e emanet olun.

Mahizer

İndirme linkleri  search apple telefonlar için indirme linki APP STORE UYGULAMA İNDİR  ve google play için indirme linki GOOGLE PLAY UYGULAMA İNDİR indir uygulamayı gökyüzünden haberin olsun. İlkiz tekiz sizinleyiz.

 İNSTAGRAM HESABIMIZI TAKİP EDİN : @GAZTEASTRO