Hepimiz yeteneklerimizle övünürüz bunu güzel yaparım şu konuda hiç mütevazi olamam eminim birçoğumuzun kullandığı cümlelerdir peki bir konuda başarılı ve iyi olduğumuza nasıl karar veririz toplumun bir parçası olduğumuz için toplumdaki diğer insanlarla kendimizi karşılaştırır ve onlardan daha iyi olduğumuz durumlarda yetenekli olduğumuzu düşünürüz ancak bununda bir dezavantajı var 

Bir şeyin iyi veya kötü oldugunu anlamak için toplumsal normları kullanıyor olmamız ile kendi kendimize bir kısıtlama alanı yaratıyoruz.Bir çok konuda durum böyle değil mi başka insanların görüşleri düşünceleri hep bizim için önemli elalem ne der olgusundan çıkmakta zorlanıyoruz.

Bize yanlızlıgımızı verseler eterafımızdan hiçbir etki altında kalmadan özgürce düşünebilsek ne olur deli ve akıllı tanımları bile toplumda fazla olan grup tarafından azınlık olana takılmış bir yafta degilmidir.Biz sayıca fazla olduğumuz için kendimize normal onlara deli diyoruz.

Kendimiz için düştüğümüz bu ikileme ne yazık ki bir şey ögrenirken de düşüyoruz Bir şey hakkında daha fazla bilgi edinmek için yargılamayı askıya almaya odaklanmamız lazım buna negatif yetenek denir. Birşeyi ögrenirken önyargılarımzıdan sıyrılarak dogru bildiklerimizi unutarak sadece ögrendigimize odaklanmak yada bizim açımızdan belirsizlik gibi görünen durumlarda belirsizliğe tahammulu ögrenmek bize bir esneklik saglayacaktır bu yada streslede basa cıkabilirz beklemediğimiz şeyler olduğunda karamsarlığa kapılmak yerine bundan ne ders çıkarabileceğimize bakmamız lazım olaylara farklı bir bakış açısı ile bakabilmemiz lazım 

Yeni ögrenmeye başladığımız konularda önceden ögrendiklerimiz ve toplumun bize enpoze ettiği değerler hep bir bilgi birikimi yaratmaktadır ve çoğunlukla biz bunları kalıplar oluşturmakta kullanırız aynı şekilde başımıza gelen olaylarda rutinimiz dışında alışılmadık olaylar ise biz belirsizlik kormuzla bunlardan ne ögrenebilecegimizi düşünmek yerine kaosa düşeriz.25 Yaşında ölen İngiliz şair John Keats tarafından ortaya atılan negatif yetenek kavramı şairin aralık 1817 de kardeşlerine yazdığı mektupta negatif yeteneği bir insanın gerçeklerin ve mantığın peşinde peşinden huzursuzca koşması yerine belirsizlikler gizemler ve şüpheler içinde kalabilmesi olarak tanımlamıştır.Bu düşüncenin nagatifligi yanlış olmasından değil katı katıya bir inanca baglnamanın yanlışlığını anlattığı içindir.

Eğer birşeyi ögrenmek istiyorsak öncelikle kalıplarımızdan sıyrılmamız bir çogugun ögrendigi gibi ögrenmemiz gerekmektedir özgürce en saçma soruyu bile sorarak ama ögrendigimiz şeyi bir kalıba sokmaya çalışmak için değil anlamak için ögrenmeliyiz bugüne kadar ögrendigimiz herşeyden farklı düşünceler içeriyor olsa bile ögrendigimiz şeyi sadece kendi içerisinde sorgulamalı geçmişten gelen bilgilerimizin süzgecinden geçirmemliyiz gerçek ögrenme açıklık sadece bu şekilde olur

Aynı şekilde başımıza gelen olayları da kendi içlerinde incelemli konfor alanımızı bozdukları için onlara kızmak yerine bize gelirken ne getirdiklerine odaklanmalıyız

İnsan yapısı gereği ögrenmeye açıktır ama ögrenme sadece konuya odaklanıp ögrenmek istenen sey her ne ise onu onun normlarında anlamaya çalışmakla mümkündür .

 Aslında bir kristalin içinde yaşıyoruz.Var gibi görünen YOKLAR...

Epimetheus

PANDORA'NIN KUTUSU