SIR 3

“Umut var ise hayatta vardır. Kavşaklar hep çıkacak hayatımızda bazen iki bazen ise üç önemli olan hangi yolu tercih edeceğimizdir. Hayat seçimlerden ibarettir”

Sırlar ile ilgili üçüncü bölümümüze hoş geldiniz sevgili okurlar. Şimdi iki kavşak düşünelim. Biri her zaman gittiğiniz yol diğeri ise hiç bilmediğiniz bir yol ancak bu yol şuna ana kadar yapamadığınız ve yapmak istekleriniz ile ilgili sonuçlarının da ne olacağını bilemediğiniz bir yol yani meçhul. Şimdi tercih yapmaya geldi sıra. Siz bugünden itibaren bu yol ayrımında hangi yolu tercih edeceksiniz? Her zaman bildiğiniz ancak bir türlü mutlu olmadığınız yoldan mı? Yoksa hayallerini yıllarca kurduğunuz ve bin tür mazeretlerle bir türlü yerine getiremediğiniz yoldan mı? 

Şimdi söylediklerinizi duyar gibiyim. İlk başta ekonomik sonular diyeceksiniz. Sonrasında ise sorumluluklarım var diyeceksiniz. Evet sonuna kadar haklısınız!.. 

Herkesin kendince yaşadığı bir sürü sorumlulukları var. Hele ki yaşadığımız ülkede yaşam şartları giderek zorlaşsa bile inanın isteklerinizi, hayallerinizi yerine getirebilirsiniz. En önemli şey başta korkmamak ikincisi ise her ne yapmak istiyorsanız, başkalarının olumsuz duygu ve düşüncelerinden uzak durmak. Çünkü çevremiz genelde yaşadığı ortamdan umutsuz ve mutsuz insanlarla doludur. 

Bu kişiler kendi arzularını ve emellerini yerine getiremedikleri için sizleri de o girdabın içine bile isteyerek veya bilmeyerek çekerler. Şimdi şöyle bulunduğunuz yerde derinden birkaç kez nefes alarak gözlerinizi kapatın ve yapmak istediğiniz her ne var ise olmuş gibi hayal edin. Yaklaşık 17 saniye kadar çok uzun değil. Çünkü düşünmek ve hayal etmek eylemin yarısıdır. Diğer yarısı ise bunu hayata geçirmektir. 

Ben yıllarca bir radyo veya televizyon kanalında haber kanalında çalışmak istedim. Bunun için yıllarca eğitim aldım. Sonunda zorla da olsa bir radyoda işe başladım. Çocukluğumdan beri hayalimdi. Hem de bunu yapabilmek için bir fiil dört yıl haftanın yedi günü çalıştım. Hafta için bir inşaat şirketinde hafta sonları ise radyoda. En sevdiğim şey insanların sesini duyurmak idi. Hem de bunu yaparken İstanbul gibi büyük bir şehirde bir kadın olarak ve de kira otururken yaptım. Bir taraftan da durmadan yazıyordum. 

İkinci hayalim ise hem ailemin hayatını hem de kendi yaşadıklarımı yazarak kitap çıkarmaktı. Şartlar beni her ne kadar zorlasa da her iki hayalimi de gerçeğe dönüştürdüm. Büyük emek ve özveri ile yapılamayacak hiçbir şey yoktur inanın. 

Yaklaşık son yedi yıldır da en büyük hayalim bir gazete de köşe yazarlığı yapmaktı ve de iyi bir dublaj sanatçısı olmak şimdi de bunların peşinde dur durak bilmeden var gücümle çalışıyorum. Hatta ikinci kitabımı da yazmaya başladım. 

İşte böyle sevgili okurlar hayalleriniz ve umutlarınızın peşinden koşmaya her ne koşulda ve şartlarda olursa olsun devam etmelisiniz. Bu yolda ilerlerken bir sürü tümsekler hatta çıkmaz yollar bile çıkabilir. Büyük bedeller de ödenebilir. Ancak inat ve azimle her şey aşılır ve elbette mutlu sona çıkılır. 

Bu hayaller peşinde koşarken çevremde bunları hiç desteklemeyen, küçümseyen insanların yanı sıra bana destek veren tabi ki yapabilirsin diyen insanlar da oldu. Yapmazsın diyen insanlardan uzaklaştım. Yapabilirsin çok da güzel oluyor diyen insanların yanında olmaya devam ettim…  

Sevgi ve Saygılarımla 

Neslihan Kalayci