GÜLEN GÖZLER

          “Mutluluğu sende bulan sendir, öteki misafir”

                                                                   Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî

Bizler birlikte iyiyiz. “Perihan Abla” dizisi ile büyüyen biz çocuklar için sevgi ve dayanışma önemliydi. İnsanların birbirlerine yardım için yarıştığı yıllardı o yıllar…

Adile Naşit’in “Uykudan Önce”sinin kuzucuklarıydık…

Bir toplum olarak nasıl oldu da bu kadar yozlaşan, birbirine bağıran, çağıran ve tahammülsüz kuşaklar oluverdik.

O yıllarda diziler, çizgi filmler hayatımızda çok önemliydi. Özellikle de radyolar… Radyoda; arkası yarınlar, çocuk tiyatrosu ve çok özel programlar yapılırdı. Hepsi de eğitici ve öğreticiydi. O küçücük kutudan çıkan sesler bir efsaneydi. O güzel Türkçe ve ses ile ne hayaller kurardık..? Kısacası huzurlu ve mutluyduk… Yine yeniden huzurlu ve mutlu olacağız… Yakındır…

Şimdilerde birçok televizyon kanalı var ancak diziler ve programlar genelde şiddet ve birbirine bağıran, çağıran insanlarla dolu. Çoğunluğu mutsuz ve inanın ki ekran başında bunları seyreden insanlar da mutsuz..!

Neredeyse uzun süredir gülmeyi unuttuk. Somurtkan ve gülmeyen bir toplum olduk. “Avrupa Yakası” gibi bizleri düşündüren ve güldüren, “Perihan Abla” gibi bizlere sevgi ve dayanışmayı öğreten, “Ekmek Teknesi” gibi aile kavramını bizlere gösteren diziler nerede?

Adile Naşit’li, Münir Özkul’lu, Şener Şen’li “Gülen Gözler”i her seyrettiğimde içimde bir umut ve yüzümde kocaman bir gülümseme oluşuyor. Mutlu son ile biten filmleri seviyorum çünkü yaşama sevincimi yükseltiyor.

Son birkaç aydır fark ettiniz mi? Kemal Sunal filmleri sürekli televizyonda veriliyor.  Çünkü insanlar yaşadığı zorlu koşulların arasında biraz nefes almak ve gülmek istiyor. Hayat aslında hiçbir zaman tek düze gitmez inişler, çıkışlar vardır ve hep var olacaktır. Anlardan oluşan yaşam tam da değişim gösteren bu durumlarda karşısında nasıl davranmamız gerektiğini bizlere öğreten sonuç olarak da yönetebildiğimiz bir sanat dalıdır.

Yaşamak sanattır ve nasıl yaşayacağımıza bizler karar veririz çünkü aldığımız kararlar ve seçimler hayatımızı şekillendirir. Konfüçyüs ne de güzel söylemiş; “Bizim iki hayatımız var ve ikinci hayatımız sadece bir hayatımız olduğunu fark ettiğimizde başlar.”

Bizler bu hayatta var olmaya çalışırken doğada bulunan bütün canlara güzel anlamda dokunabilirsek o kadar iyi. İyi anlamda dokunabildiğimiz her hayat bir domino etkisi yaratarak başka insanların hayatına da dokunacaktır. Bu dünyadan geçip giderken misafir olduğumuzu hiçbir zaman unutmayalım…

Eğitim, bu dünyada sadece öz benliğimizi beslemek ile kalmaz aynı zamanda bizleri geliştirir ve sonrasında da değiştirir. Özünde iyi olan her zaman iyidir. İyi olmak hayatta bazen kolaydır en önemlisi adaletli ve adil olabilmektir.

Vicdan ve merhamet duyguları sevgi ile beslenir. Vicdanlı ve merhametli olan bir kişi sonunda adil olacaktır. 

Bir insan olarak tabi ki hatalar yaparak büyüyoruz. O dönem iyi gibi görünen şey bir dönem sonra bizlere kötü görünebiliyor çünkü bizler gelişen varlıklarız ve böyle devam edip gidecek…

Yeter ki bir ağacın dalları gibi hep birlikte yeşere bilelim…

“Bir ekmeği son lokmasına kadar yemeyi bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiçbir zaman”

             Adile Naşit

Sevgi ve Saygılarımla,

 Neslihan Kalayci

İndirme linkleri  apple telefonlar için indirme linki APP STORE UYGULAMA İNDİR  ve google play için indirme linki GOOGLE PLAY UYGULAMA İNDİR indir uygulamayı gökyüzünden haberin olsun. İlkiz tekiz sizinleyiz.

 İNSTAGRAM HESABIMIZI TAKİP EDİN : @GAZTEASTRO