SEVGİ İLE NEFES

“Sen içine dön. Yalnız dışınla meşgul olma. Çünkü sen cisminle değil, ruhunla insansın.”

                            İbn-i Arabi

Nefesin önemi ve nefese odaklanmak yaklaşık 3000 yıl önceye dayanıyor. Çoğu zaman nefes aldığımızı bile hissetmeyiz. Çünkü vücudumuz kendi kendine tam da olması gerektiği nefes alır ve verir. Nasıl ki birine karşı üzüntü, öfke, sinir duyduğumuz da veya mutlulukla, sevgi ile aşkla heyecanlandığımız işte o anda nefes alış verişlerimizi daha yoğun hissetmeye başlarız.

O nedenle gelin hep birlikte bugün kendimiz için bir şey yapalım. En son hiçbir şey yapmadan sadece duralım... Doğada bulunan bütün sesleri duyarak sadece bu dünyada nefes alan biri olarak bütün canlılar gibi.

Şimdi beynimizi bir ev olarak düşünelim. Evimizin bütün odalarını tek tek gezelim. Antresini, mutfağını, banyosunu, tuvaletini her şeyini tek tek sakin acele etmeden adım adım dolaşalım.

Durağan ve dinliğini keyfine vararak, düşünelim ve düşünürken de stres yapmadan gezelim. Bu Koşuşturma, telaş ve hep bir yerlere yetişme telaşı olmadan yapalım. Geçmişle debelenip, gelecek ile ilgili kaygılanmadan sadece bu anı yaşayalım.

Bu dünyaya milyonlarca spermden biri olarak tutunmanın ve hayatta var olmanın ve en önemlisi de nefes almanın tadına varalım.

Çok değil bundan birkaç yıl önce Covid 19 denen o mikrop ile karşılaştığımızda biliyoruz ki nefes alamamaktan çok canlar yandı ve gitti.

O nedenle bugün gökyüzüne, toprağa ve rüzgâra kendimizi bırakalım. Evimiz olan bedenimiz ve beynimizin bütün odalarını büyük bir keyifle güzel anılarla doldurarak yaşamaya çalışalım.

Hepimizin nefes aldığı bu ortamda, bunaldığımız, sıkıldığımız anlar oluyor. Tabi ki hayat devam ederken her şey süt liman değil. Bu yolda yürürken inişler, çıkışlar, mutsuzluklar, mutluluklar, maddi ve manevi yönden olumsuz ve olumlu anlar illa ki oluyor.

Hadi bu yaşama geldikten sonra minnet duyduğumuz en az üç şeyi yazalım. Hepimiz farklı düşünce yapılarına sahibiz, dinimiz, dilimiz, cinsiyetimiz, ırkımız her ne olursa olsun fark etmez.

Aslında hepimiz bu dünyada birbirimizin bir parçasıyız. Birbirimizin yansıması ve aynasıyız. Şimdi diyecek siniz ki hadi ilk sen yaz bakalım minnet duyduğun bu üç şeyi. Benim bu dünyada minnet duyduğum üç şey annem, babam ve kardeşlerim.

Benim kahramanlarım bana can verenler ve bu yolda bana eşlik eden kardeşlerim. Sizlerin tabi ki farklı olacaktır. O nedenle zihnimizi sakin ve berrak tutabilmenin yollarını hep birlikte arayacağız.

Birbirimizi, yargılamadan ve eleştirmeden önce empati yaparak bir an durup düşüneceğiz. Ben karşı tarafın yerinde olsam ne yapardım cümlesi ile sakin kalarak ve en az üç kere derin nefes alacağız. Ciğerlerimizde ve bütün organlarımızda nefes aldığımız sürece var olduğumuzu düşüneceğiz.

Çünkü çevremizde ne kadar mutlu insan olursa bizler de o kadar mutlu olabiliriz. Şimdi sizlerin seslerinizi duyar gibiyim.

 Polyana mı olacağız? Evet

Olumsuz düşünceler bizleri bir adım bile ileri götürmez ve çözüm olmaz. Ancak iyi düşüncelerle hayatta var olma inancımızı yükseltebiliriz.

Nefes aldığımız her ana şükürler olsun diyeceğiz. Başkalarının üzüntü ve mutsuzlukları ile değil; başarı, mutlulukları ile ruhumuzu ve bedenimizi besleyeceğiz. Hem fiziksel hem de psikolojik değişim sevgi ve mutluluk ile başlar.

Öfke ve kızgınlık yerine sakinliği seçerek anlayış ve sevgiyi seçeceğiz.

Sevgili Monica Vitti’nin de dediği gibi;

“Bazıları dünya erken kalkanlarındır der. Gerçek bu değil! Dünya mutlu uyananlarındır.”

Sevgi ve Saygılarımla,

Neslihan Kalayci

Instagram Hesabım: @kalayci.neslihan

 İndirme linkleri  apple telefonlar için indirme linki APP STORE UYGULAMA İNDİR  ve google play için indirme linki GOOGLE PLAY UYGULAMA İNDİR indir uygulamayı gökyüzünden haberin olsun. İlkiz tekiz sizinleyiz.

 İNSTAGRAM HESABIMIZI TAKİP EDİN : @GAZTEASTRO